O halde, “söz uçar, yazı kalır” ilkesi uyarınca notlar alıp, paylaşmak, böylece önemli anıları anıtlaştırmak, kalıcı kılmak gerekir.
Belki de okurken elimden kalemi hiç bırakmamın nedeni; “unuturum” korkusundan kaynaklıdır. O kurşun kalem ile
beğendiğim veya beğenmediğim bölüm, cümle ve sözcükleri belirlemek için; soru, ünlem, yıldızlarla işaretler, çizerim. Bazen de bir parantez açıp kısaca
düşüncelerimi yazarım. Bunun içindir ki, hem okuduğum dergi-gazete-kitaplar
üzerinde, hem de duyduğum, izlediğim ve
tanığı olduğum olaylar için tutulmuş çokça dağınık notlarım vardır.
Aşağıda sizlere bu notlarımdan birkaçını özgün şekilde, yani yorumsuz olarak sunacağım. Fakat siz değerli okuyucularımdan bir de isteğim var:
Lütfen, her biri; gözlem, inceleme, deneyim ve yaşanmışlıklara dayalı olan bu alıntıları okuyunca, bitişlerine eklemiş olduğum (ki, okuyucuyu etkin
kıldığı için çok sevdiğim) üç nokta
(…)’dan sonra
biraz durup, düşününüz. Ve bu alıntıları önemseyip, ön-yargısız olarak; "neden, niçin, nasıl" sorgulamalarından geçiriniz. Sonra da her alıntı hakkında kendi düşüncelerinizi
not alınız.
***
İşte, hiçbirisi hayal ürünü olmayan ve "ben yandım eller yanmasın" anlayışı ile günümüze taşınmış o alıntılardan birkaçı:
Nazilerin
Polonya’da yaptıklarını anlatan “Karanlıkta”
filminden; “İnsanlar yaptıklarınızı,
söylediklerinizi unutur, ama onlara hissettirdikleriniz asla unutulmaz.” …
Nazi propaganda
şefi Joseph Goebbels; “Yalan ne kadar
büyük olursa, o kadar kolay geçer; ne kadar tekrar edilirse, halk o kadar
inanır” …
Arno Gruen; “Empati, içimizdeki insaniyetsizlikle
aramıza duvar ören bir engeldir.”…
Arno Gruen; “İnsanlar kendi gerçek acıları için
haykırmadıkları sürece, bir Hitler karşısında daima etkilenmeye açık konumda
olacaklar.” …
Michel Foucault; "Bir yerde herkes birbirine benziyorsa;
orda kimse yok demektir" …
Jean Paul Sartre; “Cellatlarına saygı duyan kurbanlardan
nefret ediyorum.” …
Jean Paul Sartre; “Herkes öyle yapmıyor” diyerek kendine bahane bulmak için yalan söyleyen insanın vicdanı hastadır.” …
Nadezhda Mandelstam; “İnsanlık karşısında işlenen asıl suç susmaktır.” …
Şeyh Bedreddin (Varidat'tan) ; “Gıllıgışlı (kin ve hile dolu) bir gönülle bin
yıl namaz kılsan hiçbir sevap kazanamazsın.” …
“Bende Halimce Bedreddinem” romanından; “Adil
olmayan gücün silahları, yalan, baskı ve korkudur.” …
Cemil Meriç;
“En büyük ihtiyacımız hoşgörü, En büyük
düşmanımız ön-yargıdır.”…
Mine Söğüt; “Yeni nesle göz diken bu eğitim
sistemi... Bu ülkede adaletsizlikten bile daha tehlikeli.”...
Muzaffer İzgü; “Okuduklarınız
sizde kalmasın, okuyun, okutun…” …
Mehmed Uzun;
“Ölümün coğrafyasında,
Yitik birer masum
çocuktuk.
Dilsizdik, kimsesizdik,
kimliksizdik,
Ama insandık...”…
“Amador”
filminden: “Tanrı utandığı bir iş yaptığında arkasına saklanmak için bulutları
yapmış.”
…
Lev Tolstoy'un “Vatanseverlik övüldükçe savaşlar
olacaktır!” makalesinden: “Sadece
bir tek vatanseverlik, mesela sadece İngilizlerinki olsaydı, o zaman onu
birleştirici veya hayırlı sayma imkânı bulunurdu, ama şimdiki gibi, hepsi
birbirine karşı, Amerikan, İngiliz, Alman, Fransız, Rus vatanseverlikleri
varken, vatanseverlik artık birleştirmiyor, parçalıyor... Kan denizleri
akıtılmıştır bu duygu uğruna ve daha da akıtılacak, eğer insanlar uzak
geçmişin, hükmü geçersiz bu kalıntısından kendilerini azat edemezlerse.”…
Kazak atasözü; “Parmak elle kımıldar.” …
Napolyon; “Günün
birinde güçlü ve korkulan biri olmadığım anda iktidarımın da sonu gelecek.” …
Adalet, özgürlük,
demokrasi barış ve tüm insanlık değerleri için el ele...
Korku salan zalimlerin; korkuları olan hesapları verecekleri, sömürüsüz, savaşsız günlere…
Korku salan zalimlerin; korkuları olan hesapları verecekleri, sömürüsüz, savaşsız günlere…