Yeni bir gün, yeni bir mevsim, yeni bir kent, yeni bir dost, yeni bir iş
... İnsan tüm yenilerde sevdikleri ile birlikte; sağlıklı, mutlu, başarılı
olmak, sıkıntılarının son bulmasını ister. İki gün sonra bize çokça sıkıntılar yaşatan 2016'yı bitirip , yeni
bir yıl olan 2017'ye gireceğiz. Artık kim bilir her birimiz, ya da hepimiz, neler neler isteriz bu yeni yıldan...
Her yanımızı saran savaşların, yıllardır yaşanan endişe-korku-acıların
bitmesi, yurtta barış, dünyada barışı olması, huzurla güven içinde yaşamak, hastaya şifa, işsize iş,
ekonomiye güç ve ülkemizin uluslararasında dostar ve kabul görmesi gibi pek çok haklı
isteğimiz var.
İstemek güzel, istemek hoş da…
Yeni bir yıla girerken tüm kuruluşlar/işletmeler bilançolarını
hazırlar, dönen ve duran varlıklarını saptar, bu verilerden
hareketle yeni yıl için beklentilerine uygun eylem planlarını hazırlarlar.
Ben de 2016 yılı için, acemi bir apartman deneticisinin paradan arındırılmış ve henüz “ibra” edilmemiş tablosuna benzer bir tablo hazırladım. Tablonun sol tarafına Giderler (kayıplar), sağ tarafına da Gelirler (kazançlar) için sütunlar açarak yurdumuzda olup bitenleri yazmaya çalıştım.
İşte 2016 Türkiye’sinden bazı görünümler:
Giderler (kayıplar)
|
Gelirler (kazançlar)
|
|
Böylece devlet hazinesi garantisi altında olup geri ödemeleri torunlarımıza kalacak ve kaç liraya mal olacağı bilinemeyen bir borç ile karşı karşıyayız.. Ve müttehitlere kazanç sağlayan
Not 1: Bu bölüme yazacak başka şey bulamadım, çok üzgünüm. Eğer siz ülkemizin 2016'da ; Hukuk-adalet,
eğitim, sağlık, güvenlik, ticaret, ekonomi, uluslararası ilişkiler ve insani değerler alanlarında başka kazanımları olduğunu biliyor/düşünüyorsanız lütfen yorum yaparak
katkıda bulunun.
Not 2: Tabii ki bu bölüme yazılacak kişisel kazanımları
olanlarımız vardır, olmalıdır da. Hak edilmiş bu kazanımların çok olması da en büyük dileğimdir.
|
Gördüğünüz gibi 2016, sadece büyük bedeller ödetmiş büyük acılar yaşatmış olmakla kalmamış, geleceğimize, yarınlarımıza acılarını taşımış, zehirlerini akıtmış bir yıl...
Yazıyı, bu yıldan geleceğe belge olarak kalacak birkaç seçki ile bitirmek istiyorum:
(Merak ettim, acaba hangi alanda “arzu ettiğimiz seviyeye” ulaşmışız.)
Yazıyı, bu yıldan geleceğe belge olarak kalacak birkaç seçki ile bitirmek istiyorum:
- Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Sadece iki alanda arzu ettiğimiz seviyeye ulaşamamış olmaktan dolayı fevkalade üzgünüm. Bunlardan biri eğitimdir diğeri kültür sanattır.”dedi.
- İçişleri Bakanı Soylu; “Devletin kılıcı uzundur hesap soracağız. Bunu yapanlardan intikam alınacak” yetinmedi “milletin canını yakanları yakacağız" dedi.
- Üç gün önce Bingöl’de yaşamını yitiren Fatma Morsümbül, acılarını paylaşırken tanıştığı, aynı acıları yaşamış olan Cumartesi Anneleri’ne yazdığı mektupta; “İki oğlumu bu kirli rant savaşında kaybettim. Evlat acısını biliyorum. Bu acıyı başka anneler yaşamasın diye barış istiyorum." dedi.
- Terör katliamında 19 yaşındaki çocuğu Berkay Akbaş’ı kaybeden Salim Akbaş; “Terör sadece lanetlemeyle bitseydi. Yıllardır lanetliyoruz. Yarın çiçek bırakırlar. Başka bir şey yapmazlar. Ben istemiyorum oğlum şehit olsun. Oğlum katledildi.” dedi.
- Kolombiya Devlet Başkanı Santos, halkın barış için verdiği ret kararına uymayıp ; “Vazgeçmeyeceğim, başkanlığımın son gününe kadar barış için uğraşacağım.” dedi.
2017'nin tüm insanlığa; sömürüsüz,sansürsüz, demokrasi ve barış yaşatacak bir yıl olması dileği ile...