alıntılar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
alıntılar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Mart 2018 Cuma

Söz uçar yazı kalır

Yaşam her insanda; “anı” veya “yaşanmışlık” dediğimiz önemli izler bırakır ve tüm bu izler birer veri olarak belleğimizde kayda alınır. Sürekli olarak kullandığımız verileri içselleştirerek davranış ve becerilere dönüştürürüz. Ancak kullanılmayan bazı veriler de zamanla güncellik yitimine uğradıklarından, çağrıştırıcı uygun bir ortam bulununcaya kadar unutulurlar. 

O halde, “söz uçar, yazı kalır” ilkesi uyarınca notlar alıp, paylaşmak, böylece önemli anıları anıtlaştırmak, kalıcı kılmak gerekir.

Belki de okurken elimden kalemi hiç  bırakmamın nedeni; “unuturum” korkusundan kaynaklıdır. O kurşun kalem ile beğendiğim veya beğenmediğim bölüm, cümle ve sözcükleri belirlemek için; soru, ünlem, yıldızlarla işaretler, çizerim. Bazen de bir parantez açıp kısaca düşüncelerimi yazarım. Bunun içindir ki, hem okuduğum dergi-gazete-kitaplar üzerinde, hem de  duyduğum, izlediğim ve tanığı olduğum olaylar için tutulmuş çokça dağınık notlarım vardır.

Aşağıda sizlere bu notlarımdan birkaçını özgün şekilde, yani yorumsuz olarak sunacağım.  Fakat siz değerli okuyucularımdan bir de isteğim var:

Lütfen, her biri; gözlem, inceleme, deneyim ve yaşanmışlıklara dayalı olan bu  alıntıları okuyunca, bitişlerine eklemiş olduğum (ki, okuyucuyu etkin kıldığı için çok sevdiğim) üç nokta ()’dan sonra biraz durup, düşününüz. Ve bu alıntıları önemseyip, ön-yargısız olarak; "neden, niçin, nasıl" sorgulamalarından  geçiriniz. Sonra da her alıntı hakkında kendi düşüncelerinizi not alınız. 

***
İşte, hiçbirisi hayal ürünü olmayan ve "ben  yandım eller yanmasın" anlayışı ile  günümüze taşınmış o alıntılardan birkaçı:

Nazilerin Polonya’da yaptıklarını anlatan “Karanlıkta” filminden; “İnsanlar yaptıklarınızı, söylediklerinizi unutur, ama onlara hissettirdikleriniz asla unutulmaz.”

Nazi propaganda şefi Joseph Goebbels; “Yalan ne kadar büyük olursa, o kadar kolay geçer; ne kadar tekrar edilirse, halk o kadar inanır”

Arno Gruen; “Empati, içimizdeki insaniyetsizlikle aramıza duvar ören bir engeldir.

Arno Gruen; “İnsanlar kendi gerçek acıları için haykırmadıkları sürece, bir Hitler karşısında daima etkilenmeye açık konumda olacaklar.”

Michel Foucault; "Bir yerde herkes birbirine benziyorsa; orda kimse yok demektir"

Jean Paul Sartre; “Cellatlarına saygı duyan kurbanlardan nefret ediyorum.”

Jean Paul Sartre; “Herkes öyle yapmıyor” diyerek kendine bahane bulmak için yalan söyleyen insanın vicdanı hastadır.” 

Nadezhda Mandelstam; “İnsanlık karşısında işlenen asıl suç susmaktır.” 

Şeyh Bedreddin (Varidat'tan) ; “Gıllıgışlı (kin ve hile dolu) bir gönülle bin yıl namaz kılsan hiçbir sevap kazanamazsın.”

“Bende Halimce Bedreddinem” romanından; “Adil olmayan gücün silahları, yalan, baskı ve korkudur.”

Cemil Meriç; “En büyük ihtiyacımız hoşgörü, En büyük düşmanımız ön-yargıdır.”

Mine Söğüt;Yeni nesle göz diken bu eğitim sistemi... Bu ülkede adaletsizlikten bile daha tehlikeli.”...

Muzaffer İzgü; “Okuduklarınız sizde kalmasın, okuyun, okutun…”

Mehmed Uzun;
“Ölümün coğrafyasında,
Yitik birer masum çocuktuk.
Dilsizdik, kimsesizdik, kimliksizdik,
Ama insandık...”

 “Amador” filminden: “Tanrı utandığı bir iş yaptığında arkasına saklanmak için bulutları yapmış.”

Lev Tolstoy'un “Vatanseverlik övüldükçe savaşlar olacaktır!” makalesinden: “Sadece bir tek vatanseverlik, mesela sadece İngilizlerinki olsaydı, o zaman onu birleştirici veya hayırlı sayma imkânı bulunurdu, ama şimdiki gibi, hepsi birbirine karşı, Amerikan, İngiliz, Alman, Fransız, Rus vatanseverlikleri varken, vatanseverlik artık birleştirmiyor, parçalıyor... Kan denizleri akıtılmıştır bu duygu uğruna ve daha da akıtılacak, eğer insanlar uzak geçmişin, hükmü geçersiz bu kalıntısından kendilerini azat edemezlerse.”

Kazak atasözü; “Parmak elle kımıldar.” 

Napolyon; “Günün birinde güçlü ve korkulan biri olmadığım anda iktidarımın da sonu gelecek.”

Adalet, özgürlük, demokrasi barış ve tüm insanlık değerleri için el ele... 

Korku salan zalimlerin; korkuları olan hesapları verecekleri, sömürüsüz, savaşsız günlere…



Yazarın diğer yazıları için tıklayınız