Gün geçmiyor ki medyada “Kaynaştırma Eğitimi” alması gereken
çocuklar ve ailelerine psikolojik baskı (mobing) uygulandığı hakkında haberler
çıkmasın.
O haberin veriliş
şekline göre, belki bazı dinleyenler o an biraz etkilenir “vah vah” der, fakat
sonrası günlerde, unutulur gider...
Peki, “Kaynaştırma Eğitimi” nedir?
Öğrencileri, herhangi bir seçim veya ayrıştırma yapılmaksızın
oluşturulan, tüm okul/sınıf/dersliklerde; bedensel, duygusal, sosyal farklılıklar
vardır. Bu durum da o kurumlarda “çan eğrisi” benzeri bir yüzdelik dağılım
oluşturur.
İşte bu tıpa tıp aynı olmayan; sosyal, psikolojik,
fiziksel, duyma, görme, algılama, yorumlama vb. alanlarda farklılık gösteren öğrenciler, normal eğitim ortamında verilen eğitimden yeteri kadar yararlanamazlar. Ve
bunun için de (+) eğitim, yani “özel eğitim” ihtiyacı duyarlar.
Bu çocuklar aramıza uzaydan gelmediler. Bunlar
bizim bir parçamız ve gerçeğimizdir. Okul yaşamı sonrasında da bizimle birlikte
yaşayacaklar.
Çağdaş ülkeler bu öğrencileri; akranlarıyla aynı okul/sınıf/dersliklerde
eğitim verdirirken, farklılıkları nedeniyle de dışarıdan destek eğitim sağlamaktadır.
Bizde bu kaynaştırma eğitimi yeterince yapılmasa
da, yapılmak istenen budur.
İşte sınıf arkadaşları, öğretmenleri,
okul yöneticileri ve veliler el ele vermiş okullarda, sınıflarda bu çocukları görmek
istemiyorlar.
Peki, bu sınıf
arkadaşları, öğretmenler, yöneticiler ve veliler suçlu mu?
Evet, bunlardan “sınıf
arkadaşları” dışındaki herkes yani o öğretmenler, yöneticiler, velilerin hepsi
suçludurlar.
Bunlar nefret suçu işliyorlar. Nefret suçu da bir insanlık
suçudur.
Peki, “sınıf
arkadaşları” niçin suçsuzdur?
Çünkü onlar okula
“eğitim” almak için gelmiş ve eğitilmemişler...
İşte bu nedenle de
yöneticiler ve öğretmenler, çok daha ağır suçludurlar.
***
Peki, bu
çocukları niçin istemiyorlar?
Kendilerine benzemiyor,
Kendileri gibi
konuşmuyor,
Kendileri gibi yazmıyor,
Kendileri gibi düşünmüyor,
Kendileri gibi görmüyor,
Kendileri gibi duymuyor
…
Empatiden uzak bu anlayış ve düşünüş; narsist/faşist bir felsefe ürünü...
Bu, bireylere enjekte
edilen bulaşıcı bir virüs…
Bu ayrımcılık, sadece
okullarda değil ki!
Her yerde, her yerde!
Dünyada ve ülkemizde etkili olarak yaşanıyor.
Ve;
Etnik kimliğimizi
taşımayan,
Dinimizden, inancımızdan
olmayan,
Dilimizi konuşmayan,
Bizim sloganımızı
atmayan,
Türkümüzü söylemeyen,
Bizim gibi düşünmeyen,
... herkes “başka/diğer/düşman” ilan
ediliyor.
“İnsanlık” bölünüyor, parçalanıyor…
Oysa ne güzel, ne de
anlamlı bir sözcüktür: “KAYNAŞTIRMA”.
Özgürlük ve özgünlüğünü geliştirerek
hissetmek;
Var olmayı,
Birlikteliği,
Dayanışmayı,
Çok renkli-sesli
uyumluluğu,
Yaşamayı…
Diğer yazılarım:tıklayınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder