özel eğitim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
özel eğitim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Ocak 2020 Cuma

Kaynaştırma Eğitimi

Gün geçmiyor ki medyada “Kaynaştırma Eğitimi” alması gereken çocuklar ve ailelerine psikolojik baskı (mobing) uygulandığı hakkında haberler çıkmasın.

O haberin veriliş şekline göre, belki bazı dinleyenler o an biraz etkilenir “vah vah” der, fakat sonrası günlerde, unutulur gider...

Peki, “Kaynaştırma Eğitimi” nedir?

Öğrencileri, herhangi bir seçim veya ayrıştırma yapılmaksızın oluşturulan, tüm okul/sınıf/dersliklerde; bedensel, duygusal, sosyal farklılıklar vardır. Bu durum da o kurumlarda “çan eğrisi” benzeri bir yüzdelik dağılım oluşturur.

İşte bu tıpa tıp aynı olmayan; sosyal, psikolojik, fiziksel, duyma, görme, algılama, yorumlama vb. alanlarda farklılık gösteren öğrenciler, normal eğitim ortamında verilen eğitimden yeteri kadar yararlanamazlar. Ve bunun için de (+) eğitim, yani “özel eğitim” ihtiyacı duyarlar.  

Bu çocuklar aramıza uzaydan gelmediler. Bunlar bizim bir parçamız ve gerçeğimizdir. Okul yaşamı sonrasında da bizimle birlikte yaşayacaklar.
Çağdaş ülkeler bu öğrencileri; akranlarıyla aynı okul/sınıf/dersliklerde eğitim verdirirken, farklılıkları nedeniyle de dışarıdan destek eğitim sağlamaktadır.

Bizde bu kaynaştırma eğitimi yeterince yapılmasa da, yapılmak istenen budur.

İşte sınıf arkadaşları, öğretmenleri, okul yöneticileri ve veliler el ele vermiş okullarda, sınıflarda bu çocukları görmek istemiyorlar.

Peki, bu sınıf arkadaşları, öğretmenler, yöneticiler ve veliler suçlu mu? 

Evet, bunlardan “sınıf arkadaşları” dışındaki herkes yani o öğretmenler, yöneticiler, velilerin hepsi suçludurlar. 

Bunlar nefret suçu işliyorlar. Nefret suçu da bir insanlık suçudur. 

Peki, “sınıf arkadaşları” niçin suçsuzdur?

Çünkü onlar okula “eğitim” almak için gelmiş ve eğitilmemişler...

İşte bu nedenle de yöneticiler ve öğretmenler, çok daha ağır suçludurlar.

***

Peki, bu çocukları niçin istemiyorlar?

Kendilerine benzemiyor,

Kendileri gibi konuşmuyor,

Kendileri gibi yazmıyor,

Kendileri gibi düşünmüyor,

Kendileri gibi görmüyor,

Kendileri gibi duymuyor

Empatiden uzak bu anlayış ve düşünüş; narsist/faşist bir felsefe ürünü... 

Bu, bireylere enjekte edilen bulaşıcı bir virüs…

Bu ayrımcılık, sadece okullarda değil ki!

Her yerde, her yerde!

Dünyada ve ülkemizde etkili olarak yaşanıyor.

Ve;

Etnik kimliğimizi taşımayan,

Dinimizden, inancımızdan olmayan,

Dilimizi konuşmayan,

Bizim sloganımızı atmayan,

Türkümüzü söylemeyen,

Bizim gibi düşünmeyen,

... herkes “başka/diğer/düşman” ilan ediliyor.

“İnsanlık”  bölünüyor, parçalanıyor…

Oysa ne güzel, ne de anlamlı bir sözcüktür: “KAYNAŞTIRMA”.

Özgürlük ve özgünlüğünü geliştirerek hissetmek;

Var olmayı,

Birlikteliği,

Dayanışmayı,

Çok renkli-sesli uyumluluğu,

Yaşamayı… 

Diğer yazılarım:tıklayınız