TBMM, 'Aralık' ayı bütçe görüşmelerinde çok hareketli günler yaşar.
'Atanmış bakanlar'; kendilerinden habersizce hazırlanan, sınırları belli olan 'değiştirilemez' bütçelerini alarak TBMM'ye gelirler. Yasa gereği: bu bütçenin TBMM görüşülüp onanması gerekiyormuş.
Peki ben size bu bilindik özeti niçin yaptım?
Milattan önceki on binlerce ve sonrasındaki 2025 yıl, insanlığa dedi ki:
Tüm bilimler; deney, gözlem, araştırma ve sorgulamalar sonucu oluşur.
İnançlar ise; ruhsal ve kişiye özel inanışlar oldukları için deney, gözlem, araştırma ve sorgulamaya kapalıdır.
O halde diyebiliriz ki, dünyadaki hiçbir dini öğreti ve hiçbir dini kitap bilimsel değildir.
Fakat bizler demokratik bir anlayışla; kişiye saygıyı esas alır, onun tüm inanç ve değerlerini saygın görürüz. Ayrıca da inancın herkesi değil, sadece ona inananı bağladığını kabul ederiz…
*
Evet, eğitim bir bilimdir ve yurdumuzdaki uygulayıcı da MEB'dir.
Peki MEB, bilimsel olmayan, ruhsal alanla ilgili olan; Diyanet, Tarikatlar ve Dinci Vakıflardan niçin eğitimci ve eğitim desteği alabilir?
Bu tuhaflık neden/niçin hangi amaçlarla oluşmuştur ve karanlık perdenin arkasında neler olup bitiyor?
Diye sorup bakındıkça:
Dünya bilişim çağında ve "Yapay Zeka" ile yol aldığını...
Çıkar savaşları altta kalanların canını yakarak devam ettiğini...
Yurdumuzda da:
Emekliler, işçiler, işsizler yoksul, aç ve güvencesizliğini...
Bir tost alacak parası olmadığı için aç kalan ilk-orta-lise öğrencilerini...
Barınacak yeri olmadığı için kazandığı üniversiteye kayıt yaptıramayan gençleri...
Her gün başka ülkede para ve yatırımcı arayan Maliye Bakanını...
MEB'in ortaçağ hurafeleri ile uğraştığını...
Ve bir de: "İtibardan Tasarruf Olmaz" diyen büyüklerimizi görürüz.
İşte bu büyükler ya da "Devlet Ricali" için: vatandaşın ne durumda olduğu hiç önemli değildir. Onlar; "İtibardan Tasarruf Olmaz" diyerek; saraylar, köşkler yapar, ekolojik dengeyi bozan madenler için ruhsat verir, müşterisiz yollar, tüneller yaparlar. (Tabii ki, ülkenin birer kara deliği olacak bu işleri de adrese teslim ihalelerle yandaşlarına yaptırırlar)
Ayrıca bu devlet ricalinin; kara, hava ve denizde yol alan en pahalı ve zırhlı binlerce taşıtı var.
Dünyada ender görülen bu taşıt konvoyu yüzlerce koruma eşliğinde yurtiçi ve yurtdışında sürekli geziyor.Fakat, işsizlik-yoksulluk yüzünden yollarda trafikte yoğunluğu da var. Korumalar da "Yol hakkı büyüklerindir." diye; korna çalarak, çakar lamba yakarak, sözle tehdit edip korku salarak halkın yolunu keserler.