TBMM açılışında: Cumhurbaşkanı Erdoğan ile DEM yöneticilerinin birlikte olduğu birkaç görseli günlerdir sosyal medyada dolaşıma soktular. O karelerden cımbızlanan jest ve mimikler konusunda yorumlar devam ediyor.Bu konuda ben de çokça yazı ve yorum okudum, dinledim, görsel izledim.
Sustum.
Ve sonunda bi’şeyler yazmaya karar verdim.
Bildiğiniz ve gördüğünüz gibi insanlar, bilimsel bulguları insancıl ve bencil şekilde yani birbirine zıt iki amaçla kullanırlar.
İnsancıl anlayış; Psikoloji, Sosyal Psikoloji ve bütün iletişim tekniklerini, insanların barış içinde yaşaması için kullanır...
Bencil çıkarcı anlayışlar ise; “sadece benim olsun” diyerek hakları gasp edip sömürür…
İkinci anlayışın egemenliği yurdumuzda yaşamı bize dar etmiş durumda.
Her ne olduysa aklın-mantığın yolunu anımsandı, belki de ‘nedamet’ getirdiler.
Ve yaşanan haksız hukuksuzluklar bitsin diye isimsiz bir süreç başlattılar (Halkımızca: "Uzlaşı-Barış Süreci")...
Böylesi süreçlerde, zıtlar yani insancıl ve benciller bir araya gelir (çünkü onlar çatışıyor).
Uzlaşma; ben seni tanıyorum ve anlıyorum demektir.
Uzlaşı masasında sadece melekler olmaz ki!
Oturanlardan biri, diğerine: “Ben seni tanımıyorum ve anlamıyorum” derse o masadan bir uzlaşı çıkar mı?
"Niçin ordalar!" diye eleştirilenler DEM partili… Yıllardır onların insan hakları gasp ediliyor! Ve şimdi de DEM: demokrasi-adalet-barış olsun diye el uzatıyor!
Uzlaşı istiyorlar uzlaşı!
Peki, ne isteyeceklerdi?
***
Bir eğitim emekçisiyim ve isterim ki herkes bu konuya “empati” yaparak baksın. Ve varsaysın ki bir sürecin; bir tarafında MEB, diğer tarafta da devrimci demokrat öğretmenler var.
Peki, o masada yumruklar sıkılı mı olacak?
O halde: "Evrensel hukuk, bağımsız yargı, demokrasi, özgürlük, laiklik ve barışı isteriz…” diyenlere soruyorum:
Diyelim ki; masanın karşı tarafında Derneğinize/Sendikanıza el uzatmış ve “gelin konuşalım” diyen bir MEB’in Bakanı var.
O bakan da uygulamalarıyla: evrensel hukuk, bağımsız yargı, demokrasi ve özgürlükler, laiklik, barış ve emek … gibi değerleri tanımayan biridir.
Siz bu “nedamet” gösteren bakanla görüşmek istemez misiniz?
Süregelen bu haksızlık, uzlaşmazlık ve çatışmaların durmasını, tarafların karşılıklı saygı ile barış içinde yaşamasını istemez misiniz?
SONUÇ OLARAK:
Bu buluşma siyaseten çok doğrudur “demokrasi ve barış” için devam etmelidir.
Ancak; buluşmadaki kişilerin görsellere yansımış jest ve mimikleri iktidar için birer “algı” haline gelmiştir.
Bu kirli politikanın durması için yetkililerin, kamuoyuna ve partilerine bilgi verip özeleştiri yapmaları da bir zorunluluk olmuştur.
03.10.2025
Emin TOPRAK
O halde: "Evrensel hukuk, bağımsız yargı, demokrasi, özgürlük, laiklik ve barışı isteriz…” diyenlere soruyorum:
Diyelim ki; masanın karşı tarafında Derneğinize/Sendikanıza el uzatmış ve “gelin konuşalım” diyen bir MEB’in Bakanı var.
O bakan da uygulamalarıyla: evrensel hukuk, bağımsız yargı, demokrasi ve özgürlükler, laiklik, barış ve emek … gibi değerleri tanımayan biridir.
Siz bu “nedamet” gösteren bakanla görüşmek istemez misiniz?
Süregelen bu haksızlık, uzlaşmazlık ve çatışmaların durmasını, tarafların karşılıklı saygı ile barış içinde yaşamasını istemez misiniz?
SONUÇ OLARAK:
Bu buluşma siyaseten çok doğrudur “demokrasi ve barış” için devam etmelidir.
Ancak; buluşmadaki kişilerin görsellere yansımış jest ve mimikleri iktidar için birer “algı” haline gelmiştir.
Bu kirli politikanın durması için yetkililerin, kamuoyuna ve partilerine bilgi verip özeleştiri yapmaları da bir zorunluluk olmuştur.
03.10.2025
Emin TOPRAK