“Hizmet
Hareketi” olarak adlandırılan illegal kuruluşun, yıllar öncesine dayalı gelişme
yöntemleri ve taktikleri en son yaptıkları kalkışma denemesiyle ortaya
çıkınca, pek çok kişinin yaşadığı şaşkınlık henüz geçmedi.
Peki, toplumun
her katmanına sızmış olan bu illegal gücün nasıl oluştuğu, nasıl geliştiği ve
nasıl çalıştığı konusunu insanlar neden hiç düşünmedi? (Şüphesiz düşünenler
olmuştur, fakat yorumlayıp günceli görebilenlerin sayısı oldukça az ve onlar
da oldukça etkisizdi).
Eğer
iktidarda olanlar, bugün bile, bu örgüt 15 Temmuz’a ulaşmak için neler yaptı, nasıl
oluştu, nasıl gelişti diye düşünseler ve olanların tekrarlamaması için
yol-yöntem arayışına girmiş olsalardı… Yani bu işten ders alıp bazı çıkarımlarda
bulunmuş olsalardı, 15 Temmuz’a karşı duruş ile elde edilen birleşik güçle, çok önemli
girişim ve önemli değişimler olmaz mıydı?
Eğer yeterli
ve etkili düşünmüş olsalardı, bu sinsi kuruluşun örtük amaçlarını
gerçekleştirmek için, asıl kaynağın ve en etkili gücünün örgün ve yaygın eğitim
sistemi olduğunu buluvereceklerdi/ görüvereceklerdi.
Eğer
düşünenler gerçekçi, yeterli ve etkili olmuş olsaydı; şimdiki iktidarın da, tüm
eğitimi Diyanetin kontrolüne vererek; Örgün Eğitimi, İmam-Hatiplerle, Yaygın Eğitimi ise vakıflar,
kurslar, dernekler ve imamlarla sürdürmek anlayışında, neden ısrarcı olduklarını
görecek ve onlara “dur” diyebileceklerdi.
Eğer bu
gidişe “dur” diyebilecekler, yeterli ve etkili olmuş olsaydı; Eğitim,
tüm toplumun geleceği içindir, herkes eğitimden özgürce ve yetileri oranında yararlanmalıdır!
Eğitim, bir grubun bir zümrenin tekelinde ve onların amaçları için olmamalı!..
Sesleri yankılanırdı her yerde…
Diyanet’in
kontrolünde, İmam-Hatip felsefesiyle şekillendirilen eğitim sistemi de, Kürt
sorunu gibi çok önemli ve öncelikli olarak çözüm bekleyen bir ülke sorunumuz
olduğu halde, ana muhalefet partisi bu konuda neden halâ sessiz?! Bu gidişin ülke için bir felaket olduğu
konusunda (oy kaybederim kaygısıyla) konuşmuyor. Acaba, “Cehaletten biraz da
biz beslenelim diye mi susuyor ana muhalefet?!..”
Neden bu konuyu
İsmail Küçükkaya kadar bile ele alamıyorlar?!.
Olmadı işte,
oldurmadılar!… İktidarı, ana muhalefeti ve yapay muhalefeti bir olup günü
kurtarmaya çalışıyorlar…
Bu arada iktidara
da gün doğdu. Faşist dinci kalkışma girişiminin sağladığı rüzgârı fırsata
çevirdiler, yaratılan bu bulanık korku ikliminde, hayal edip yapamadıklarını tek
tek yapıverdiler ve yapmaya devam ediyorlar.
OHAL ve KHK
(kanun hükmünde kararnameler) dönemi başladı.
İmam-Hatipleri
yaygınlaştırmak, Diyaneti Başbakanlık düzeyinde icracı bir kurum haline getirme
çalışmaları tam hız devam ediyor…
***
Henüz 5 gün
oldu okullar açılalı, gazete manşetlerinden sadece iki başlık:
- Eğitim sen üyesi olup, sendikalı olmak dışında hiçbir suçu olmayan 10 bini aşan öğretmen sorgusuz sualsiz bir anda açığa alındı…
- Sınavlarla başarılı ve yarınlarımızın en etkili çocuklarını-gençlerini alan Türkiye’nin gözde okulları var. Bu okulların yöneticilikleri, zaten çoktan “alnı secdeye değenlere” verilmişti. Şimdi de bu okullarda öğrencilerin sevdiği öğretmenleri almaya başladılar…
Eğitim sistemimizin çağdaş değerlerden uzaklaştırıldığını,
adeta dayatılarak dinci bir eğitime doğru zorlandığını göstermek için defalarca
yazılar yazdım. Bu yazılarımdan biri de, 1 Eylül 2013 günü yazılmış ve “Anadolu
Liseleri Neden Kimsesiz Kaldı? Ya İmam-Hatipler!...” başlıklı… https://etoprak1950.blogspot.com.tr/2013/09/anadolu-liseleri-neden-kimsesiz-kald-ya.html
Bu yazıyı yazalı üç yıl geçti ve halen güncelliğini
koruyor. Aşağıda sizler için MEB’in istatistik verilerinden yararlanarak oluşturduğum
bir çizelge göreceksiniz. Bu çizelge eğitim sistemimizin nasıl
İmam-Hatipleştirildiğinin küçük bir kanıtdır.
İmam Hatip Okullarının 2003-20O4 öğretim yılından
2012-2013 öğretim yılına kadar gösterdiği gelişmeler:
Türü
|
Öğrenci Sayısı
|
Öğretmen Sayısı
|
|||||||
Öğretim Yılı
|
Okul S
|
Toplam
|
Erkek
|
Kadın
|
Toplam
|
Erkek
|
Kadın
|
||
2003/04 Toplam
|
452
|
97.489
|
56.617
|
40.872
|
7.631
|
||||
2012/13
İ.H-Ort
|
1.099
|
94 467
|
48 348
|
46 119
|
5 484
|
||||
2012/13 İ.H.
Lise
|
708
|
380 771
|
180 240
|
200 531
|
21 043
|
||||
2012/13 Toplam
|
1.807
|
475.238
|
228.588
|
246.650
|
26.527
|
||||
İ.H.Ortaok
|
1.961
|
524.295
|
250.241
|
274.054
|
23.834
|
11.541
|
12.293
|
||
İ.H.Lisesi
|
1.149
|
677.205
|
297.605
|
379.600
|
39.091
|
20.741
|
18.350
|
||
2015/16 Toplam
|
3.110
|
1.201.500
|
547.846
|
653.654
|
52.925
|
||||
Özet;
Öğretim
Yılı
|
Okul Sayısı
|
Öğrenci
Sayısı
|
Öğretmen
|
||
Toplam
|
Erkek
|
Kadın
|
Toplam
|
||
2003/04 Toplam
|
452
|
97.489
|
56.617
|
40.872
|
7.631
|
2015/16 Toplam
|
3.110
|
1.201.500
|
547.846
|
653.654
|
52.925
|
% artış
|
688
|
1.232
|
967
|
1.599
|
693
|
Yani:
·
2003-2004
yılında 452
olan okul sayısı %688 artış ile 3.110,
·
2003-2004
yılında 97.489 öğrenci sayısı %1.232 artış ile 1.201.500,
·
2003-2004
yılında 56.617 olan erkek öğrenciler %967 artış
ile 547.846,
·
2003-2004
yılında 40.872 olan kız öğrenciler %1.599 artış
ile 653.654,
·
2003-2004
yılında 7.631 olan öğretmenler %693 artış ile 52.925 olmuş…
Ve İmam-Hatipleşme iklimi geometrik
hızla yayılarak devam ediyor.
Ve “istikşafi” görüşmeler devam
ediyor…
Oysa artık
insanlarımızın aldatılmaya, kandırılmaya tahammülü kalmadı…
***
İlgilenenlere duyuru:
Eylül 2016’da Halkevleri tarafından 24 sayfalık bir rapor hazırladı: “Eğitimi Gericileştirmenin 14 Yılı XVI.
Halkevleri Eğitim Hakkı Raporu” https://issuu.com/isthalkevi/docs/eylu__l2016rgb
İçim yanıyor, mesleğe aşık bir eğitimci olarak bireysel çabalarım dışında bir şey yapamama çaresizliği beni kahreditor. Ne önerirsin sayın arkadaşım?
YanıtlaSilOsman Bey; Pek çok kimsenin yaşayıp dile getirmediği bir gerçeği ya da çaresizliği
Sildillendirmişsiniz. Bir "insan hakkı" olan eğitim hakkının, biat edecek nesil yetiştirilmesi için gasp edilmesidir bu yaşadığımız. Bu çaresizliğin çaresi de bireylerin birlik olup bu gidişe dur-yeter demesidir.