İlk defa 1955/1956 öğretim yılında eğitime başlayan
Maarif Bakanlığı Kolejleri: Eskişehir, İzmir (Bornova), İstanbul (Kadıköy),
Konya, Samsun ve Diyarbakır olmak üzere 6 okuldan oluşuyordu. Bu okulların
diğer orta öğretim kurumlarından farklıkları ise;
1. Öğrencilerini sınavla alması,
2. Yabancı dille öğretim verilmesi,
3. (bir yılı yabancı dile hazırlık olmak üzere)
1+6=7 yıl eğitim süreli olmasıdır.
1975 yılında “Maarif Kolejleri”nin ismi “Anadolu Liseleri” olarak
değiştirilmiş, 1975-1976 öğretim yılından itibaren sayıları arttırılarak
yurdumuzun değişik il ve ilçelerinde açılmıştır. Yönetmelik, bu okulların
amacını, "Öğrencilerin, ilgi, yetenek ve başarılarına göre yükseköğretim
programlarına hazırlanmalarını; yabancı dili, dünyadaki bilimsel ve teknolojik
gelişmeleri izleyebilecek düzeyde öğrenmelerini sağlamak" olarak
belirlemiştir.
Bu güzel kurumlar, amaçlarına uygun çalışmalarını “28 Şubat” diye bilinen
faşist-gerici süreç başlayana kadar sürdürmüştür. Ancak bu
faşist-gerici süreç sırf İmam Hatip Liseleri’nin Ortaokul kısmını kapatmak için
“bedel” olarak Anadolu Liseleri’nin Ortaokul kısmını da kapatma kararı almış ve
uygulamıştır. Böylelikle bu okullarda gerileme dönemi başlatılmıştır.
Anadolu Liselerinin Ortaöğretim Kurumları
(Genel+Mesleki Ortaöğretim) arasındaki yeri:
Öğretim Yılı
|
Kurum S.
|
%
|
Öğr. Sayı
|
%
|
Erkek
|
%
|
Kız
|
%
|
Öğret.
|
%
|
1992-1993
|
193
|
Bu öğretim yılı ile ilgili istatistik verileri
bulunamamıştır
|
||||||||
2003/04 (Genel+Mesleki Ortaöğretim)
|
6.512
|
100
|
3.593.404
|
100
|
2.126.438
|
100
|
1.466.966
|
100
|
160.049
|
100
|
2003/04 Anadolu Lisesi
|
432
|
6,63
|
205.706
|
5,72
|
111.625
|
5,24
|
94.081
|
6,41
|
13.517
|
8,44
|
2012/13 (Genel+Mesleki Ortaöğretim)
|
10. 418
|
100
|
4.995.623
|
100
|
2.643.414
|
100
|
2.352. 209
|
100
|
254.895
|
100
|
2012/13 Anadolu Lisesi
|
1 627
|
15,6
|
895.360
|
17,9
|
420.056
|
16
|
475.304
|
20,2
|
55.364
|
21,7
|
Zekâ kuramcıları ve Eğitim Bilimciler, bir toplumda
üstün zekâlı ve üstün özel yetenekli kişilerin oranını %3 veya %4 olarak kabul
etmektedirler. Anadolu Liseleri’nin kuruluş amaçları içinde net olarak
belirtilmese de bu okullara genelde üstün zekâlı ve üstün özel yetenekli
öğrencileri girebilmektedir.
Zaten yukarıdaki (Tablo 1) de bunu hemen hemen
doğrulamaktadır. Görüldüğü gibi 2003-2004 Öğretim yılında Anadolu Liselerindeki
Öğrencilerinin toplam sayıları (205.706) olup, ortaöğretim kurumlarındaki
toplam öğrenci sayısı olan (3.593.404)’nın %5,72 dir.
2012-2013 Öğretim yılında Anadolu Liselerindeki
Öğrencilerinin toplam sayıları (895.360) olup, ortaöğretim kurumlarındaki
toplam öğrenci sayısı olan (4.995.623)’nın %17,9 olarak karşımıza çıkmaktadır.
Oysa Anadolu Liselerine öğrenciler, çok zorlu
sınavlar sonunda seçilerek girebilmektedirler. İşte bu nedenle bu okullara
girmek için hem öğrenciler hem de velileri çok büyük maddi ve-manevi sıkıntılar
yaşamaktadırlar. Dizilere konu olmuş bu okullar, neden bu kadar istenir
olmuştur? Hiç şüphe yok ki seçilerek öğrenci alımı, yabancı dil kazandırması ve
iyi bir akademik gelecek vermesi başlıca nedenler olarak özetlenebilir. Oysa
gelinen noktada artık bu okullar sıradan okullar haline getirilmiş 500 puan
alan öğrenci ile 100 puan alan öğrencilerin birlikte okuduğu okullar konumuna
getirilmişlerdir. Özetlersek popülist amaçlarla, Anadolu Liselerinin kurum
sayıları ve öğrenci mevcutları arttırılarak kaliteleri düşürülmüş, işlevsiz ve
sıradanlaşmış hale getirilmişlerdir.
Anadolu Lise’lerinin 2003-20O4
öğretim yılından 2012-2013 öğretim yılına kadar gösterdiği gelişmeler:(Tablo
2)
Öğretim Yılı
|
Kurum S.
|
%
|
Öğr. Sayı
|
%
|
Erkek
|
%
|
Kız
|
%
|
Öğret.
|
%
|
1992-1993
|
193
|
Bu öğretim yılı ile ilgili istatistik verileri
bulunamamıştır
|
||||||||
2003/04 (Genel+Mesleki Ortaöğretim)
|
6.512
|
100
|
3.593.404
|
100
|
2.126.438
|
100
|
1.466.966
|
100
|
160.049
|
100
|
2003/04 Anadolu Lisesi
|
432
|
6,63
|
205.706
|
5,72
|
111.625
|
5,24
|
94.081
|
6,41
|
13.517
|
8,44
|
2012/13 (Genel+Mesleki Ortaöğretim)
|
10. 418
|
100
|
4.995.623
|
100
|
2.643.414
|
100
|
2.352. 209
|
100
|
254.895
|
100
|
2012/13 Anadolu Lisesi
|
1 627
|
15,6
|
895.360
|
17,9
|
420.056
|
16
|
475.304
|
20,2
|
55.364
|
21,7
|
(Tablo 2) de görüldüğü gibi 2003-2004 Öğretim yılında Anadolu
Liselerindeki Öğrenci toplam sayıları (205.706) iken, 2012-2013 Öğretim yılında
%435 oranında artarak (895.360) olmuştur. Bu da yetmemiş gibi 2013-2014 öğretim
yılından itibaren (İmam-Hatip ve Meslek Liseleri dışında kalan) tüm genel
liseler
Anadolu Lisesi olarak adlandırılmıştır. Böylece bu okulların
yönetmeliklerinde belirlenen amaçları yok sayılmıştır.
Anadolu Liselerinde öğrenim gören öğrenciler
ülkemizin ve dünyanın çok önemli değerleridir. Onlar; hızlı öğrenen, anlayan,
kavrayan, güçlü bellek ve dikkat sahibi, yaratıcılık ve mucitlik yönleri güçlü,
düşünen, yorumlayan, genelleyen ve soyutlama yapan , … gibi
pek çok özellik sahibidirler. Onların dünya ile iletişimini sağlayan yabancı
dilleri erken yaşta öğrenmeleri hem kendileri hem ülkemiz içinin büyük bir
kazanımdır. Bu nedenle mümkün olduğu kadar küçük yaşta yabancı dil öğrenimine
başlanması ve Anadolu Liselerinin Ortaokul kısmı ve hazırlık sınıfı mutlaka
açılmalıdır.
İmam-Hatip Okulları:
İmam-Hatip Okulları (özetle), 1924’de medreseler kapatıldıktan
sonra, medreselerin yerine dört sınıflı 29 adet İmam Hatip okulu
açıldı. Bir yıl sonra İmam Hatip sayısı 26'ya, iki yıl sonra 20'ye, üç yıl
sonra da ikiye düştü. 1929-30 öğretim yılında ise son kalan İmam Hatip
okulları da kapatıldı.1949 Yılı başında İstanbul'da iki tane İmam Hatip
kursu açıldı. Bir süre sonra kurs sayısı sekize çıkartıldı. (Din derslerinin
eğitim-öğretim müfredatına konulması da bu döneme rastlar).
1950’de Demokrat Parti iktidara gelmesinin ardından mevcut İmam Hatip
kurslarının yetersiz olduğuna kanaat getirip İmam Hatip okullarının açılmasını
kararlaştırdı. 1958 yılında bu okulların sayısı 26'ya, 1969'da 71'e,
1997'de ise 600'e ulaştı. (1*)
Yönetmeliğe göre İmam-Hatip Liselerinin amacı: MADDE 6 – (1),
öğrencilerin:…d) İmamlık, hatiplik ve Kur'an kursu öğreticiliği gibi dinî
hizmetlerin yerine getirilmesi için gerekli olan bilgi ve becerilerin
kazandırılmasını,… olarak belirlenmiştir. (2*)
28 Şubat faşist-gerici sürecinde “mağdur olduğunu”
belirten AKP bunu bir seçim sloganı haline getirerek seçimlerde büyük başarılar
elde etti. Rövanşist bir anlayışla, belki de başka örneği olmayacak bir
yöntemle (kendi MEB Bakanına bile haber vermeden) hiç araştırma-deneme yapmadan
4+4+4 yasa tasarısını jet hızı ile yasalaştırdılar. Böylece İmam-Hatip
Ortaokullarını açmış oldular. Bu da yetmedi daha önce ortaokullara, 5 yıllık
ilkokulu bitiren öğrenciler alınmakta iken şimdi bir yıl erkene alınarak
ilkokul 4. sınıfı bitiren 10-11 yaşındaki öğrencileri İmam-Hatip Ortaokulu’na
yönlendirdiler.
Bu uygulama ile;
1. Öğrenci henüz meslekleri tanımadığı için meslek
seçimi yapacak bilinçte değildir. Bu nedenle veli isteğine göre meslek seçimi
yapılıp yönlendirme yapılmaktadır. Yani öğrencinin “hayır istemiyorum” demesi
engellenecektir.
2. Arapça dil eğitimine daha küçük yaşta başlamak
amaçlanmıştır.
Oysa çağdaş ülkelerde meslek seçme süreci çok
önemlidir, bu süreç; öğrencinin istek ve özelliklerine uygun olarak okul
rehberlik biriminin yönetiminde, öğrenci, öğretmenler ve öğrenci velilerinin
işbirliği ile yapılmaktadır.
Hoşgörünüze sığınarak, 2003–2004 için TÜBİTAK (3*),
2012-2013 için MEB’den (4*) aldığım verileri karşılaştırarak İmam Hatip
Lisesi ve Ortaokullarının gelişimini paylaşmak istiyorum:
İmam Hatip Okullarının Ortaöğretim
Kurumları (Genel+Mesleki Ortaöğretim) arasındaki yeri: (Tablo 3)
Öğretim Yıl
|
Kurum Sayısı
|
%
|
Öğr. Sayı
|
%
|
Erkek
|
%
|
Kız
|
%
|
Öğret.
|
%
|
2003/04
(Genel+Mesleki Ortaöğretim)
|
6512
|
100
|
3.593.404
|
100
|
2.126.438
|
100
|
1.466.966
|
100
|
160.049
|
100
|
2003/04
Din Öğretimi
|
452
|
6,94
|
97.489
|
2,71
|
56.617
|
2,66
|
40.872
|
2,78
|
7.631
|
4,76
|
2012/13
(Genel+Mesleki Ortaöğretim)
|
10.418
|
100
|
4.995.623
|
100
|
2.643.414
|
100
|
2.352.209
|
100
|
254.895
|
100
|
2012/13 İmam Hatip
Lise
|
708
|
380 771
|
180 240
|
200 531
|
21 043
|
|||||
2012/13 Lise
Bün.Ortaokul
|
369
|
27 882
|
14 245
|
13 637
|
-
|
|||||
2012/13 İ.Hatip
Ortaokulu
|
730
|
66 585
|
34 103
|
32 482
|
5 484
|
|||||
2012/13 İ.Hatip
Ok.(Toplam)
|
1.807
|
17,3
|
475.238
|
9,51
|
228.588
|
8,64
|
246.650
|
10,48
|
26.527
|
10,4
|
Yukarıdaki (Tablo 3) de görüldüğü gibi 2003-2004
Öğretim yılında İmam Hatip Liselerindeki Öğrencilerinin toplam sayıları
(97.489) olup, ortaöğretim kurumlarındaki toplam öğrenci sayısı (3.593.404)’nın
%2,71 dir.
2012-2013 Öğretim yılında İmam Hatip Liseleri ve İmam
Hatip Ortaokullarındaki öğrencilerin toplam sayıları (475.238) olup,
ortaöğretim kurumlarındaki toplam öğrenci sayısı (4.995.623)’nın %9,51 dir.
İmam Hatip Okullarının 2003-20O4
öğretim yılından 2012-2013 öğretim yılına kadar gösterdiği gelişmeler: (Tablo
4)
Öğretim Yılı
|
Kurum
|
%
|
Öğr. Sayı
|
%
|
Erkek
|
%
|
Kız
|
%
|
Öğret.
|
%
|
2003/04
Din Öğretimi
|
452
|
100
|
97.489
|
100
|
56.617
|
100
|
40.872
|
100
|
7.631
|
100
|
2012/13 İmam Hatip
Lise
|
708
|
380 771
|
180 240
|
200 531
|
21 043
|
|||||
2012/13 Lise Bün.
Ortaokul
|
369
|
27 882
|
14 245
|
13 637
|
-
|
|||||
2012/13İ. Hatip
Orta Okulu
|
730
|
66 585
|
34 103
|
32 482
|
5 484
|
|||||
2012/13 İ.H.Okulu
(Toplam)
|
1.807
|
400
|
475.238
|
469
|
228.588
|
404
|
246.650
|
603
|
26.527
|
348
|
(Tablo 4) de 2003-2004 Öğretim yılında İmam Hatip
Liselerindeki toplam öğrenci sayısı (97.489) iken, 2012-2013 Öğretim yılında
(475.238)’e çıkarak %469 oranında artmıştır.
Peki, mağdur edildiğini söylediğiniz (ki bence de
mağdur edildiler) İmam-Hatip Okullarının mağduriyetini %469 gibi abartılı bir
şekilde giderdiniz de, neden Anadolu Liseleri’nin ortaokul kısmını açmadınız?
“Yabancı dil öğretimine küçük yaşta başlanması” gerektiği gerçeğine karşın,
neden Anadolu Lisesine 15 yaşındaki bir öğrenciyle başlamayı uygun gördünüz? 15
yaşındaki bir öğrenci; otoriteye karşı gelme ve ergenlik sorunlarını en yoğun
olarak yaşadığı bir dönemdedir. Yabancı dil öğrenimine nasıl motive
olabilir?... gibi soru ve sorunları çoğaltabiliriz.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: İmam Hatip
Liseleri Mezunlar Mensupları Derneği'nin (ÖNDER) Sepetçiler Kasrı'nda verdiği
iftara katılarak; “…Çok ağır baskılar, zulümler yaşandı. Zifiri karanlık
günlerden geçildi. Bu insanlar sokaklara çıkıp ellerine pala, taş, sopa
almadılar. Ellerine silah alıp dağa da çıkmadılar. Gayrimeşruluğu akıllarından
geçirmediler…” gibi söylemlerle övgülerde bulunmuş, yapmış olduğu
genellemelerle de sanki diğer okul ve mezunlarına suçlayıcı göndermelerde
bulunmuştur.
Böylece, daha önce kendisine yapıldığını söylediği ötekileştirmeyi
başkaları için yapmıştır. Oysa yakın geçmişte bu tür genelleme ve söylemlerin,
söyleyenleri “deniz feneri”, “ihaleler” … gibi olaylarda mahcup ettiği
görülmüştür. Bir eğitim kurumundan her özellikte kişiler mezun olabilir. Önemli
olan, istenmeyen davranışları gösteren insanların yüzdelikl (%) olarak az
olmasıdır.
22 Nisan 2013 tarihinde Bilgi Edinme Yasası’na
dayalı olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nın Prf. Dr. Nur SERTER’e gönderdiği
verilere göre; “1099 İmam Hatip Ortaokulundan 78’inin hiç öğrencisinin
olmadığı, 461’inin de öğrenci sayısının 50’nin altında olduğu görülmüştür.” Denilmektedir.(5*)
Sayın Nur Serter’ e verilen cevapta belirtilen
birkaç okula öğrenci kaydının olmaması veya öğrenci mevcudunun az olmasından
hareketle bu girişimin fiyasko olduğu yargısına varmak çok yanlıştır. Bence bu
cevap çok anlamlı ve perde arkasında olanları göstermemek amaçlıdır. Tablo 4 de
bakanlığın kendi verileri ile oluşturduğum tabloda görüldüğü gibi kurum sayısı
452 den 1807 ye çıkarak %400, öğrenci sayıları ise 97.489 den 475.238’e çıkarak
%469 oranında artmıştır. (Fakat bu cevaptaki bilgiler bana 1990’lı
yıllarda İstanbul’da, Anadolu Liselerindeki boş kontenjanlara başvuru veya
kayıt yapabilmek şansı kazanmak için helikopter tutan velileri çağrıştırdı.
Artık kıyaslamayı size bırakıyorum…).
Sayın okuyucularım siz, her iki okul için yapmış olduğum
değerlendirmeleri okuduktan sonra kendinizle iç konuşmalar yapıp bana şu iki
soruyu sorabilirsiniz.
-Anadolu Liseleri’nin sayıları ve almış
olduğu öğrenci sayıları artmış. Neden karşı çıkıyorsunuz?
El cevap: Çünkü Anadolu Liselerinde öğrenim gören
öğrenciler çok zorlu sınavlar sonunda belirlenmiş, emsallerine göre farklıkları
olan ülkemizin ve dünyanın çok önemli değerleridir. Bunlar geleceğin başarılı,
bilim, iş ve meslek insanlarıdır. Onlara verilen farklı eğitim olanakları
geliştirilerek korunmalıdır. Oysa uygulama ile bu imkânlar yok
edilmektedir.
-İmam Hatip Liseleri ve İmam Hatip
Ortaokullarının sayıları ve almış olduğu öğrenci sayıları artmış. Neden karşı
çıkıyorsunuz?
El cevap: Çünkü İmam Hatip Lisesi ve
Ortaokullarındaki öğrencilerin “meslek seçimi” gibi çok önemli bir haklarına
velilerce ipotek konmuştur. Bu seçime uyum sağlayanlar olduğu gibi yaşam boyu
bu meslek seçimi için üzüntü çeken kişiler olacaktır. Ülkemizde İmamlık,
hatiplik ve Kur'an kursu öğreticiliği gibi dinî hizmetlerin yerine getirilmesi
amacıyla açılan bu okullara orantısız ve abartılı sayıda (2003-2004 Öğretim
yılında 97.489 öğrencisi bulunan bu okulların 2012-2013 Öğretim yılında
475.238’e çıkarak %469 oranında) artış olmuştur.
Gelecekte bu insanlarımızın
işe yerleştirilmeleri ülke çapında çok büyük sorunlar yaratacaktır. (Tıpkı
plansız açılan Eğitim Fakültesi Mezunu işsiz öğretmenler için bu gün
yaşadığımız sorunlar gibi.)
Şimdi yukarıda ve aşağıda yazılan sorularımı, o
günkü Milli Eğitim Bakanına bile haber vermeden, 4+4+4 yasasını jet hızı ile
meclisten geçirenler arasında yer alan ve şimdi Milli Eğitim Bakanı olan Sayın
Nabi AVCI’ya sormak istiyorum. Ne der acaba?
Ulusal ve uluslararası alanda pek çok bilim, meslek
ve iş insanını yetiştiren Anadolu Liselerinin ortaokul kısımları neden hala
açılmadı?
Anadolu Liselerinin sayıları arttırılarak kalitesi
düşürülmüş işlevsiz ve sıradanlaştırılmıştır. Anadolu Liselerine çok büyük
yarışmalar sonucunda seçilerek girebilen öğrenciler genelde “üstün
zekalı” ve “üstün özel yetenekli” öğrencilerdi. Bunlar ülkemizin milli ve
dünyanın evrensel değerleridir. Bu öğrenciler; hızlı öğrenen, düşünen,
yorumlayan ve… gibi pek çok özellik sahibidirler. Bunların dünya ile iletişimlerini sağlayan yabancı dilleri erken yaşta öğrenmeleri hem kendileri hem ülkemiz
içinin büyük bir kazanımdır.
Her vatandaşın sorması gereken bazı sorular:
Anadolu Liselerinin Ortaokul kısmı
neden açılmamaktadır?
Ülkemizin bu kadar İmam ve Hatip’e ihtiyacı var
mıdır?
Bu okulların açılması hangi bilimsel araştırmanın
sonucuna dayanmaktadır?
Kentin ismi ve tarihi ile özdeşleşmiş bazı okulların
isimi değiştirilerek İmam-
Hatip okulları açılmaktadır. Bununla ne
amaçlanmaktadır?
Son olarak;
4+4+4 yasası, eğitim sistemimize uygulanmak istenen
bir toplumsal mühendislik yasasıdır. Bu yasa mutlaka iptal edilip, eğitim bilim
esaslarına uygun olarak yenisi çıkarılmalıdır.
Anadolu Liselerinin ortaokul kısımları ve hazırlık
sınıfları hemen açılmalıdır.
Anadolu Liselerinin; Köy Enstitüleri, Öğretmen
Okulları ve Eğitim Enstitüleri ile aynı sonu yaşamalarını istemiyorum,
istememeliyiz!..
Kaynakça:
(5*) http://siyaset.milliyet.com.tr/erdogan-onder-in-iftar-yemeginde/siyaset/detay/1739555/default.htm
Emin Toprak- DOSTÇA
Aynı
yazı Milliyet Blog'da :
http://blog.milliyet.com.tr/anadolu-liseleri-neden-kimsesiz-kaldi--ya-imam-hatipler-/Blog/?BlogNo=427950
http://blog.milliyet.com.tr/anadolu-liseleri-neden-kimsesiz-kaldi--ya-imam-hatipler-/Blog/?BlogNo=427950
Merhaba dostum; bir zamanlar eğitimin bir amacı vardı. Daha doğrusu 1928 yılında açılan Millet Mektepleri denemesinin başarılı sonuç vermesinden alınan umutla 1940 yılında açılan Köy Enstitüleriyle eğitim çağdaş toplumu oluşturmada en önemli alan olarak görülüyordu.
YanıtlaSilO görgüyle eğitim aynı amaç ve heyecanla uzun süre devam etti.
1950 den itibaren inancı siyasete egemen kılma gayretleri önce Köy Enstitülerini kapatarak işe başladı. Ama cumhuriyet aydınlanmasının direnci devam ettiği için onların yerine açılan öğretmen okulları da Köy Enstitülerini pek aratmamıştı. O sıralar açılan Anadolu Liseleri parası olmayan zeki çocuklar için kollej işlevi görüyordu ve o yıllar Anadolu Liselerinden öğrenim hakkı elde etmek bir övünç nedeni oluyordu.
1970 lerin ortasında bir yandan Anadolu Liselerinin kaliteli eğitimi sonlandırılıp sıradan okullara dönüşürken öğretmen okulları da öğretmen liselerine dönüştürüldü. Böylece Köy Enstitüleriyle başlayan köy çocuklarının eğitilip öğretmen olarak eğitime kazandırılmasına son verilirken hızlandırılmış eğitim enstitüleri furyasıyla eğitime bakıştaki çarpıklık her alanda egemen oldu.
1980 faşist cuntasının uygulamaya soktuğu bayrak harekatının amacı olan Yeşil kuşak projesine zemin oluşturulurken eğitim de bu sonuçtan nasibini aldı ve hızla İmam Hatip Okullarının önce genel liselerle denkleştirilmesi; sonrasında genel liselerinin yerini alma sürecine girildi.
Bütün dünyanın kabul ettiği gerçek ülkelerde uygulanan eğitim sistemi o ülkelerin geleceğe bakışlarının belgesi gibidir.
Gelişen teknolojiyle uyumlu çağdaş toplumu hedefleyen ülkeler eğitime çok önem veriyor. Uyguladıkları eğitim sistemiyle yetişen kuşakların çağdaş yaşamla uyumlu olmasına özen gösteriyor.
Çağdaş yaşamla uyum gibi bir hedefi olmayan ülkelerse işin sadece bilim yanını alıyor. Yetişen kuşakları çağdaş toplum anlayışından uzaklaştırmak için onların inanç diye dayatılan körleşmeyle yetişmesini hedef alıyor.
Peki "bilim ve teknolojiyle uyumlu olmayı hedeflerken çağdaş toplum anlayışına uyumsuz inanç diye dayatılan karanlığa esir edilmiş nesillerle dünya ölçeğinde gelişen ülkelerin içinde yer aldığı çağ yakalanabilir mi?" daha doğru deyimle "İnsanlığın kalitesini belirleyen sanat, edebiyat gibi, çağdaş toplum kültürü gibi bilgilerden nasibini almamış nesillerle çağ yakalanabilir mi?"
Bu sorunun doğru cevabı "eğer amaç çağı yakalamaksa hayır. Günü kurtarmaksa evet" olur.